No Fides – Never trust cops, soldiers or the state!

Du 15. au 19. août la police et l’armée tiendront l’excercise „Fides“ (confiance) à Bern. La protection d'“infrastructures critiques“, par example les centres importants d’énergie, de transport et de gouvernement, sera leur objet d’entrainement. Tout cela dans un scénario d’une „menace terroriste de longue durée“.

Cet exercise est bien plus que le délire (bien loin de la realité) de quelques fanatiques de la sécurité. A une époque où les guerres et les crises du capitalisme sont devenu un état permanent et où la catastrophe climatique est devenu realité, il s’agit inévitablement pour les dirigeants d’assurer leurs profits et leur pouvoir. Toute ces révoltes et protestations mondiales montrent combien de personnes luttent pour une vie meilleure et ne veulent plus accepter l’exploitation et la destruction des bases de vie.

Avec „Fides“, l’armée et la police suisse se préparent aussi à un avenir possible: Caché derriere la voloné d’assurer la sécurité de la population ielles s’entraînent à la contre-insurrection afin de généralement pouvoir protéger le pouvoir, les propriétés et „la place économique suisse“.

Le fait q’un scénario d’une „menace terroriste“ soit répété, juste après que les nouvelles lois anti-terroriste viennent juste d’entrer en vigueur, n’est pas du tout surprenant. Avec le mot-clé „terrorisme“ non seulement une peur diffuse d’un ennemi invisible est créé pour justifier plus de contrôle; il sert également depuis toujours aux gouvernements à discréditer comme „terroristes*“ tous celleux qui les mettent radicalement en question et luttent pour un bouleversement social.

C’est clair que l’armée et la police est patriarcale et raciste, si elles sont utilisé comme institutions armée par un système patriarcale et raciste. Cela se montre par exemple par l’attaque militaire contre la migration aux frontières extérieures et intérieures de l’Europe. On le voit à l’image du soldat méchant: un homme blanc, armé, de droite concervatrice – pas du tout une image rassurante dans une société où un féminicide a lieu en moyenne toutes les deux semaines.

L’armée et la police ne nous protègent pas, plutôt un monde qui est basé sur l’exploitation – Si nécessaire avec de la violence mortelle. Luttons contre tout cela avec nos valeurs de solidarité et d’entraide. Sabotons et dérangeons „Fides“ de multiples façons!

Stay tuned!

İsviçre’de 15-19 Ağustos tarihleri arasında polis ve ordu Bern’de „Fides“ (güven) tatbikatı düzenleyecek. Bu tatbikatla “uzun süreli bir terör tehdidi“ senaryosuyla, önemli enerji, ulaşım ve hükümet merkezleri gibi „kritik altyapıların“ korunması konusunda eğitim verilecek.

Bu uygulama, birkaç güvenlik fanatiğinin gerçekçi olmayan fantezilerinden çok daha fazlasıdır: Kapitalizmin savaşlarının ve krizlerinin kalıcı hale geldiği ve iklim felaketinin halihazırda bir gerçeklik olduğu bir zamanda, egemenler kaçınılmaz olarak kârlarını ve güçlerini korumakla ilgileniyorlar. Zira çeşitli ayaklanmalar ve protestolar, dünya çapında ne kadar çok insanın daha iyi bir yaşam için mücadele ettiğini ve artık sömürülmeyi ve geçim kaynaklarının yok edilmesini kabul etmek istemediğini göstermektedir.

„Fides“ ile İsviçre ordusu ve polisi de olası bir geleceğe hazırlanıyor. Halkın güvenliğini sağlama kisvesi altında, genel güç ve mülkiyet dengesini ve „bir iş yeri olarak İsviçre’yi“ korumak için kontrgerilla operasyonları eğitimi veriyorlar.

„Terör tehdidi durumu“ senaryosunun, yeni terörle mücadele yasalarının yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra prova ediliyor olması hiç de şaşırtıcı değildir. Çünkü „terörizm“ kelimesi sadece daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için görünmez bir düşmana karşı yaygın bir korku yaratmak için kullanılmıyor; aynı zamanda hükümetler tarafından kendilerini radikal bir şekilde sorgulayan ve toplumsal değişim için mücadele eden herkesi „terörist“ olarak itibarsızlaştırmak için de her zaman kullanılıyor.

Ataerkil ve ırkçı bir sistemin silahlı kolları olarak ordu ve polis kurumlarının ancak ataerkil ve ırkçı olabileceği açıktır.
Bu durum, örneğin Avrupa’nın iç ve dış sınırlarında göçe yönelik askeri saldırıda görülebilir. Bu, sıradan asker imajıyla gösteriliyor: beyaz, sağcı muhafazakar, silahlı bir erkek… ortalama her iki haftada bir kadın cinayetinin yaşandığı bir toplumda pek de güven verici bir imaj değil.

Ordu ve polis gerekirse ölümcül güç kullanarak bizi değil, tahakküm ve sömürüye dayalı bir dünyayı koruyor. Dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma değerlerimizle buna karşı mücadele edelim. „Fides „i birçok şekilde sabote edelim ve yok edelim !